
Allahu Teala, kendimizi sakındıralım ve O’na yönelik edebi öğrenelim ve kendimizde hakikatini gerçeklediğimiz ve kendimizde barındırdığımız şey üzerinde, kayıtlı oluşumuza bakmaksızın dava gütmeyelim diye bize bunları bildirmektedir. ... |
İlahi sureti oluşturan İsimlerin bütünü, insan oluşumunda zahir oldu ve böylece insan bu varlığıyla kapsama ve cem etme ayrıcalığına sahip oldu. Bundandır ki, Allah u Teala’nın meleklere karşı delili oldu. O halde sakın! Çünkü Allah u Teala seni, senden başkası yoluyla uyarmaktadır ve terslenenin ne ile terslendiğini dikkatlice düşün! Çünkü melekler bu halife oluşumunun ne olduğunu anlayamadıkları gibi, Hazret-i Hakk’a zatî ibadet için neyin gerekli olduğunu da anlayamadılar. Çünkü hiç kimse Hakk’a ilişkin olarak, kendi zatının verdiği şeyden başkasını bilmez. Melekler Âdem’in cem’iyetine sahip olmadıkları için, Hakk’ı tesbih ve takdis ettikleri kendilerine mahsus İlahi İsimlerden başkasını anlayamadılar. Allahu Teala’nın, kendilerine bilgisi ulaşmamış başka İsimleri olduğunu bilmediklerinden, bunlarla Allah’ı tesbih ve takdis edemediler…[Neş’et] dolayısıyla, “Yeryüzünde bozgunculuk yapacak birini mi yaratacaksın?” [Bakara Suresi, 2/30] dediler. Ama bu, kötülemekten başka nedir? Ve kötüledikleri şey, bizatihi bu kötülemeleriyle onların kendisinde ortaya çıktı. Bu şekilde, Âdem’in yapacağını söyledikleri bozgunculuğu, Hakk’a karşı kendileri yapmış oldular. İmdi, eğer oluşumları bunu gerektirmeseydi, Âdem hakkında söylemiş olduklarını söylemezlerdi — ama bunun farkında değildiler. Eğer nefslerini bilselerdi, (kendi sınırlılıklarını) bilirlerdi ve eğer bilselerdi bundan sakındırılırlardı. Âdem’i çekiştirmekle de kalmadılar. Takdis ve tesbih ettikleri şeyle davalarında ileri gittiler. Halbuki Âdem indinde, meleklerde bulunmayan İlahi İsimler vardır. Ve onlar, Rablerini bu İsimlerle ne tesbih ne de takdis etmediler. Allahu Teala, kendimizi sakındıralım ve O’na yönelik edebi öğrenelim ve kendimizde hakikatini gerçeklediğimiz ve kendimizde barındırdığımız şey üzerinde, kayıtlı oluşumuza bakmaksızın dava gütmeyelim diye bize bunları bildirmektedir. Biz nasıl olur da mutlaklık davası güdebiliriz? Haliyle hallenmediğimiz ve kendisi hakkında bilgi sahibi olmadığımız bir şey hakkında kendimizi gülünç duruma düşürmeksizin nasıl genellemeler yapabiliriz? İşte bu ilahi bilgilendirme, Hakk’ın edeb sahibi kullarını, iman sahibi kullarını ve halifelerini edeblendirme yoludur. |
0 yorum:
Yorum Gönder