Eşler arasındaki muhabbetlerin dışarıda anlatılmaması gerekir. Ev içinin insanın mahremi olduğu ve söylenenlerin, yapılanların orada kalması gerektiği bilinmelidir. Şahsa ait özel şeyler bu kapalı kutuda (evde) saklı kalmalıdır.
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…
Hz. Âdem ve Hz. Havva ile başlayan insanlık tarihi bize göstermiştir ki neslin devamı için erkek ve kadın unsuru zorunludur. Allah-u Teâlâ, insan neslini devam ettirmek için erkek ve kadınları birbirlerine cazip kılmıştır. Aynı zamanda onları aile denen bir çatı altında birleştirmiştir. Bu duygu karşısında insanları çetin bir imtihana tabi tutmuştur.
Aile, toplumun en küçük birimidir. Bu yönüyle insan vücudunda bulunan hücrelere benzemektedir. Vücutta bulunan hücreler zarar gördüğünde insanlar hastalanır. Aynı bunun gibi eşlerden birinin ahlaki özelliklerinden birini yitirmesi de ailenin temelini sarsar.
Aileyi ayakta tutabilmek, devamlılığını ve mutluluğunu sağlayabilmek için Allah-u Teâlâ eşler arasında ahlaki bazı özelliklerin zorunlu olduğunu beyan etmiştir. İffet, edep ve hayâ bunlardan en önemlileridir. Allah-u Zülcelal eşler arasında iffetli olmayı tavsiye etmiştir. Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinde iman edenlerin iffetli, hayâlı, edep yerlerini koruyan insanlar olduklarını belirtmiştir. Dünyada iffetli yaşamanın mükâfatı olarak mağfiretini, kıyamette de ahiret güzelliklerini müjdelemiştir.
İnsanların genelde iyi veya kötü olmaları iffetli olmalarıyla açıklanır. İslam’da iffeti muhafaza etmek çok büyük sevaptır. Allah Resulü (SAV) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur:
“İffetli olursanız, kadınlarınız da iffetli olur. Ana – babanıza ihsan ederseniz, çocuklarınız da size ihsan eder.” (Taberani)
Hadisten de anlaşılacağı üzere erkeklerin iffetli olmaları, kadınların da iffetli olmalarına vesiledir. İffetli anne-babadan iffetli çocuklar meydana gelir. Eşlerden biri iffetsiz olursa diğerini de iffetsiz yapabilir. Bu yüzden eş seçimi yaparken yani evliliğin temellerini atarken dindar ve ahlakı güzel olanlar tercih edilmelidir.
Mutlu ve huzurlu bir ailenin temeli eşler arasında sevgi-saygı, edep-hayâ ve iffet üzerine bina edilmelidir. Allah’tan korkan insan zaten iffetsiz olamaz. İffeti olmayan insan, Allah katında günahkâr ve insanlar arasında da itibarsızdır.
İffetin kelime manası çirkin söz ve fiillerden uzak durmak, edep ve hayâ dairesinde bulunmak; doğruluk, dürüstlük ve ahlaki değerlere bağlılık üzere yaşamaktır. Kökeni Arapça olan bu kelime dilimize namuslu, şerefli, ahlaklı olma halini ifade edecek şekilde geçmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de “Ahsenül Kasas” yani kıssaların en güzeli diye bilinen Yusuf Suresi, Hz. Yusuf (AS)’un iffetinden bahseder. Yine iffet abidesi diye anılan Hz. Meryem annemizi iffetli oluşundan dolayı Allah-u Teâlâ dünyada azize, ahirette de cennet hanımefendilerinin üstünlerinden eylemiştir. İffetini muhafaza eden erkek ve kadınlara da mağfiretini ve büyük ecirlere nail olacaklarını müjdelemiştir.
EŞLER ARASINDA İFFET NASIL OLMALIDIR?
Yüce Rabbimiz evlilikte iffetin sınırlarını belirlemiş ve bunu fıtrata uygun olarak düzenlemiştir. Eşler, aralarındaki münasebeti ilahi hükümlere göre düzenlemek zorundadırlar. Yaratanın çizdiği sınırlar içinde kalındığı ve çizgiler aşılmadığı takdirde aile saadeti ve ahiret kazancı gelir.
Düşüncede bile eşler iffetli, edepli ve hayâlı olmalıdır. Çünkü insan çok düşündüğü şeyleri zamanla fiiliyata döker. İmam Ali (KV) şöyle buyurmuştur:
“Günahları çok düşünen kimseyi, günahlar kendine çağırır.”
Muhabbetlerde, karşılıklı konuşmalarda, birbirlerini çağırırken bile bu kaideye dikkat edilmelidir. Güzel, hoş ve saygı bildiren sözcükler eşler arasındaki sevgiyi artırır. İlk adım olarak eve girildiği vakit Allah’ın selamı ile ev halkını selamlamak güzel ortamın oluşmasına zemin hazırlayacaktır. Güzel iltifatlar ve yapılanlara karşı edilen bir teşekkür, huzuru da beraber getirecektir.
İffetsizce sarf edilen sözler, küfürlü ve hayâsızca konuşmalar, sevgi-saygı çerçevesi dışında edilen sözler aile çatısının çatlamasına ve hatta zamanla yıkılmasına kadar gidebilir. İffetsiz olan bir eş, eşini de yönlendirir ve günahlara sevk edebilir.
Eşler arasındaki muhabbetlerin dışarıda anlatılmaması gerekir. Ev içinin insanın mahremi olduğu ve söylenenlerin, yapılanların orada kalması gerektiği bilinmelidir. Şahsa ait özel şeyler bu kapalı kutuda (evde) saklı kalmalıdır. Nasıl ki gizli şeyler değerli ve güzel oluyorsa karı-koca arasındaki ilişkiler de gizli kaldığı sürece güzel kalır. Aksi takdirde herkes tarafından çiğnenen bir sakız gibi ağızdan ağza taşınıp değersizleşir.
Eşlerin birbirlerine en güzeliyle hitap etmeleri, ses tonlarını gereksiz yere yükseltmemeleri onların huzurlu bir yuvada yaşamalarına sebep olacaktır. İffet sınırlarını aşmadan, karşılıklı güzel davranışları dünya ve ahiret mutluluğunu yakalamalarına vesile olacaktır. Konuşurken kelimeleri dikkatli seçmek, huzursuzluk çıkmasını engellediği gibi Rabbimizin hoşnutluğunu kazanmaya da sebeptir.
Eşlerin birbirleriyle diyaloglarında, davranışlarında Allah’ın çizdiği iffet sınırlarını geçmemeleri gerekir. Birbirlerini sürekli iyiliğe, güzelliğe teşvik etmelidirler. Günahlara, edepsizliklere, hayâsızlığa meyletmemek ve aile efradını da bu yoldan uzak tutmak gerekir. İffetli olmanın faydaları ve Allah-u Teâlâ’nın bunlara dikkat edenlere vereceği mükâfat akıldan çıkarılmamalıdır. İki taraftan biri iffeti elden bıraktığı takdirde diğer eşin de zamanla bu yöne kayacağı unutulmamalıdır.
Yusuf (AS) gibi, nefsin kötülük isteyeceği bir durumda iffetli olmayı, Meryem gibi her daim iffetli yaşamayı Cenab-ı Hak cümlemize nasip eylesin inşallah.
Arzu Demir / Nisanur Dergisi - Haziran 2013
0 yorum:
Yorum Gönder