
Mutlu mektuplar almak istiyorsun, hakkındır. Fakat bil ki hava günlük güneşlik olsa da mevsim sonbahar… Ben kendime eğiliyorum, bükülüyorum. Yay oluyorum, ok oluyorum. Elif oluyorum, vav oluyorum. Üstelik kara karıncanın ayağına gümüş sim dolanıyor. Nakkaşların elinde karanfil oluyorum. Yıkılmaya yüz tutmuş duvar dibinde üç paralık gömü. Asırlık çınarın her yaprağıyla el ele dolaşayım, Hintlere Çinlere kadar yolum olsun ki Azize. Sır nedir bilmeyen cama can verdim sanıyor. Kırılıyorum öylece, yok oluyorum ateşte.
Bir düşün bakalım. Mutlu mektuplar almak istiyorsan bir düşün Azize. Bana olanlar oldu diyelim. Yönümü zift yüzlü kapılara döndüm ben. Ya sana şu kırk küpü gözyaşınla doldur mu dediler? Yâdın eli gül tutsun da senin elin mendil tutsun mu dediler? Ne dediler?
0 yorum:
Yorum Gönder